Ünlü yazar Suna Güler, son röportajında yaşamın derinliklerine indi ve sanatın insanlığa olan etkisini vurguladı. Güler, izleyicileri için unutulmaz bir deneyim sunarken, eserlerinin arkasındaki ilham kaynaklarını ve yazarlık serüvenini paylaştı.
Güler’in sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla, yazarlık kariyeri modellikten emekli olması ve aile şirketini bırakmasıyla başlamış. Hayatının farklı dönemlerinde yaşadığı şehirler ve bu şehirlerdeki deneyimler, eserlerinde önemli bir rol oynamış.
Özellikle, “Günah Kadınına Yakışır Bir Dönem” adlı romanıyla dikkat çeken Güler, cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki mübadele gerçeğini ve Anadolu’nun sosyo-kültürel yapısını ele alıyor. Bu eser, okuyuculara derin düşünce ve duygu yoğunluğu yaşatmayı hedefliyor.
Ayrıca, Güler’in “13 Burç Kitabı” da günlük öneriler ve kişisel notlardan oluşan ilginç bir eser olarak öne çıkıyor. Bu kitap, günlük yaşamda unutulmaması gereken önemli noktaları hatırlatırken, kişisel deneyimlerin izlerini taşıyor.
Röportajda, Güler’in Çanakkale’deki sanat ortamını geliştirmek ve şehri güzel sanatların başkenti yapmak için verdiği çaba da önemli bir yer tuttu. Sanatın toplum üzerindeki etkisine dikkat çeken Güler, sanatın insanları bir araya getirerek yalnızlığı azaltabileceğini belirtti.
Suna Güler’in bu ilham verici sözleri, sanatın gücünü ve insanın içsel dünyasını keşfetme arzusunu vurguluyor. Güler’in eserleri, okuyuculara derin düşünce ve duygu yoğunluğu yaşatmayı hedefliyor ve sanatın toplumsal etkisine vurgu yapıyor.