Türkiye’de obezitenin artış hızının iş gücü verimliliğini ve sağlık harcamalarını önemli ölçüde etkilediğini belirten iç hastalıkları uzmanı Dr. Arzu Güntürk, hızla yaygınlaşan zayıflama iğneleri konusunda kritik uyarılarda bulundu. Avrupa’nın en obez ülkesi konumundaki Türkiye’de obezite oranlarının özellikle kadınlarda yükseldiği ifade edildi.
Pandemiyle birlikte hareketsizliğin artması, düzensiz beslenme alışkanlıkları ve psikolojik yeme bozuklukları, hem yetişkinleri hem de genç nüfusu risk altında bırakıyor. Bu durum yalnızca sağlık değil, aynı zamanda ekonomik üretkenlik açısından da büyük tehdit taşıyor.
Dr. Güntürk, son dönemde sosyal medya ve güzellik merkezlerinde reklamı yapılan zayıflama iğnelerinin aslında diyabet hastalarına yönelik ilaçlar olduğunu vurgulayarak, hekim tavsiyesi olmadan kullanımın ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizdi. Pankreatit ve tiroid tümörü riskine dikkat çeken uzman, reçetesiz uygulamaların kontrolsüzce yapılmasının büyük tehlike oluşturduğunu belirtti.
Kalıcı bir sonuç için yaşam tarzı değişiminin şart olduğunu dile getiren Güntürk:
“İğneler, haplar geçici çözümdür. Hareket, doğru beslenme ve metabolizmayı destekleyen alışkanlıklar sürdürülebilir sağlık için zorunludur.”
Fitoterapi ve takviye ürünler konusunda da ölçülü ve kanıta dayalı yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu belirten Güntürk, özellikle vitamin takviyelerinin kan değerleri ölçülmeden alınmaması gerektiğini aktardı. D vitamini fazlalığının bile toksik seviyelere çıkabileceğine dikkat çekildi.
Uzmanlar, sağlık amaçlı ürünlerin merdiven altı merkezlerde değil, yetkin hekim kontrolünde uygulanmasının hem toplumsal sağlık yükünü hem de uzun vadeli ekonomik kayıpları azaltacağını vurguluyor.
