Aras, “Süt verimi yüzde 70 oranında düştü, et verimliliğinde ise yüzde 40 kayıp yaşandı. Üreticilerimiz yaklaşık 4 milyar dolar civarında zarara uğradı” dedi.
Mayıs ayında ülkeye giren hastalığın kısa sürede doğu illerinden Marmara ve İç Anadolu’ya, oradan da tüm bölgelere yayıldığını belirten Aras, ilk dönemde üreticilerin büyük mağduriyet yaşadığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aşılamayı hızlandırdığını, 4 milyon doz civarında aşının üretildiğini ve illerde yoğun aşılama programı uygulandığını kaydeden Aras, “Ancak aşı yapılmadan önce çok büyük kayıplar yaşandı. Ölüm oranları yükseldi, süt ve et veriminde keskin düşüşler oldu” diye konuştu.
Aras, üreticilerin yaşadığı zararın büyüklüğüne dikkat çekerek şap hastalığının “doğal afet” olarak ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. “Nasıl ki orman yangınları sonrası afet bölgesi ilan edildiyse, hayvancılık sektörü de benzer bir felaket yaşıyor. Üreticilerimiz ayakta kalabilmek için acil destek bekliyor” dedi.
Bankaların hayvan hareketliliğinin durması nedeniyle üreticilere kredi vermediğini, birçok çiftliğin boş kaldığını anlatan Aras, “Ülke genelinde üreticimizin yüzde 10-15’i üretimden çekildi. Çiftliklerin yüzde 60-70’i boş durumda. Bu durum, önümüzdeki birkaç ay içinde et tedariğinde sıkıntı yaratabilir ve fiyatların yükselmesine yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Aras, hastalığın bazı bölgelerde aşıya rağmen yeniden görüldüğünü, bunun da virüsün mutasyona uğramasından kaynaklanabileceğini belirtti. “Üreticilerimizin zararının doğru analiz edilip karşılanması, acil kredi ve destek mekanizmalarının devreye alınması gerekiyor. Aksi halde et fiyatlarında çok büyük artışlarla karşılaşabiliriz” uyarısında bulundu.