Eski Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Ersoy’un tutuklanmasının ardından, ifadesi ortaya çıktı ve ifade metni kamuoyuyla paylaşıldı. Ersoy, hakkındaki tüm suçlamaları kesin bir dille reddetti ve olayların arkasında siyasi bir operasyon olduğunu belirtti. İşte Mehmet Akif Ersoy’un hakimlik ifadesinde öne çıkan detaylar:
Ersoy, tutuklanma kararını şok edici ve adaletsiz bulduğunu belirtti. 15 yıllık medya kariyerinde kazandığı itibarının, 15 dakika gibi kısa bir sürede yok edilmesinin kendisini derinden üzdüğünü söyledi. “Beni ve ailemi bu şekilde haksız yere suçlamak, yıllarca yaptığım işin değerini yok saymak demektir” şeklinde ifadeler kullandı. Ersoy, hayatı boyunca kendisini doğru bir gazeteci ve dürüst bir insan olarak tanıttığını, ama hiçbir zaman böyle bir suçlamayla karşılaşmadığını vurguladı.
Ersoy, hakkındaki suçlamaların, siyasi bir operasyonun parçası olduğunu iddia etti. “Beni ve benim gibileri hedef alarak, siyasi bir gündem yaratılmak isteniyor” diyen Ersoy, bir takım çevrelerin, sosyal medya ve medya üzerinden belirli gruplara yönelik kara propaganda yürüttüklerini ve bunu üzerinden kendisine iftiralar atıldığını söyledi. Ersoy, suçlamaların da bu ortamın bir parçası olduğunu belirtti.
Ersoy, uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu temini gibi suçlamalara ilişkin kendisinin masum olduğunu yineledi. Evinde hiçbir zaman böyle bir şeyin bulunmadığını, kendisine yapılan aramanın sonuçsuz kaldığını ifade etti. “Bu tür yalan ve asılsız suçlamalarla karalanmamı kabul etmiyorum” diyerek, haklılığını savundu. Ersoy, tutuklanmasından önce de bu tür iddialarla daha önce defalarca karşı karşıya kaldığını ancak her defasında bunları yalanlayarak suçsuzluğunu kanıtladığını belirtti.
Ersoy, hakkında gizli tanık ifadeleri olduğunu belirtti ve bu ifadelerin gerçekten güvenilir olmadığını savundu. Gizli tanıkların yalnızca şüphe ve belirsizlik yaratmak amacıyla kullanıldığını, kendisinin suçsuz olduğunu savundu. Ersoy, gizli tanıkların her zaman doğruyu söylemediğini ve gerçekleri çarpıtmak amacıyla medya ve kamuoyu manipülasyonlarına yol açabileceğini ifade etti.
Ersoy, tutuklanmasının ardından sosyal medya üzerinden yoğun tepkiler aldığını söyledi. Birçok takipçi ve basın mensubu, adli süreçlerin şeffaf olmasını talep etti. Sosyal medyada kendisi hakkında yapılan yargısız infazların ise toplumsal güveni zedelediğini belirtti. Bu süreçte yalnızca kendisinin değil, tüm Türkiye’nin adalet arayışının da bir testten geçtiğini vurguladı.
Ersoy, savcılıkla birlikte mahkeme sürecinin de şeffaf ve adil bir şekilde işlemesi gerektiğini belirtti. Hukukun üstünlüğü ve adaletin her şeyin önünde geldiğini savundu. “Gün sonunda adalet yerini bulacaktır” diyerek, içindeki umudu kaybetmediğini söyledi. Ayrıca, mahkeme sürecinin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için medya ve kamuoyunun daha dikkatli ve duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.
Ersoy, gündemin karmaşıklığından ve adalet arayışındaki bu karmaşadan nasıl sıyrılacağına dair herhangi bir belirsizlik taşımadığını söyledi. Gelecekte, hem medya hem de toplum içinde kendisini doğru bir şekilde ifade etmeye devam edeceğini belirtti. Hem kişisel olarak hem de mesleki anlamda karşılaştığı bu tür zorlukların onu daha güçlü bir insan haline getireceğine inandığını belirtti.
Mehmet Akif Ersoy’un hakimlik ifadesi, medyada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Siyasi manipülasyonlar ve gizli tanık ifadeleriyle suçlanan Ersoy, kendisinin masum olduğunu ve Türkiye’deki adaletin gerçek anlamda işlediği bir sürece ihtiyaç duyulduğunu savundu. Bu süreç, hem hukuki hem de toplumsal açıdan bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor.



