Kooperatif davasının üçüncü duruşmasında mahkeme kararını açıkladı: İZBETON A.Ş. hakkında yürütülen davada, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ile eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bu kararla birlikte, haklarında ”kooperatif işlerinde usulsüzlük” iddiasıyla dava açılan 65 sanıktan bazıları — özellikle eski Genel Sekreter Barış Karcı — tahliye edilirken; eski CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na uygulanan ev hapsi tedbiri de kaldırıldı.
Duruşma ve Karar Süreci
-
Duruşma, Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda yapıldı. Savcı mütalaasını sundu, tanıklar ve mağdurlar dinlendi, sanık savunmaları alındı.
-
Mahkeme heyeti, henüz tamamlanmamış delil süreci ve bilirkişi raporlarının beklenmesine gerekçe göstererek Soyer ve Kaya’nın tutukluluklarının sürdürülmesine karar verdi. Diğer bazı sanıklar ise serbest bırakıldı.
-
Duruşma ileri bir tarihe — 5 Ocak 2026 — ertelendi.
Soyer’in Savunması: “İddialar Somut Delile Dayanmıyor”
Tunç Soyer, savunmasında iddiaların dayanağının zayıf olduğunu ve kamu zararına dair somut bir tespitin bulunmadığını savundu. İZBETON ile yapılan protokolün, kentsel dönüşüm süreçlerini yeniden canlandırmak için Meclis’te oy birliğiyle kabul edildiğini; projeyle vatandaşların uygun fiyatlı konuta erişiminin amaçlandığını öne sürdü. Ayrıca, önceki resmi incelemelerde (bir kısım sayıştay ve Danıştay işlemleri) kamu zararı olmadığının belirtildiğini ifade etti.
Ne Değişti / Ne Devam Ediyor?
-
Bu karar, davada “tutukluluk hâli” bakımından devam kararı getirmiş oldu — yani Soyer ve Kaya cezaevinden çıkmayacak.
-
Tahliye olan sanıklar ve ev hapsi tedbiri kaldırılan Aslanoğlu için süreç farklı ilerleyecek.
-
Mahkeme, eksik delillerin tamamlanması, bilirkişi raporlarının gelmesi ve tanık ifadelerinin alınması gibi süreçlerin tamamlanmasını bekliyor; dolayısıyla dava 2026 başına ertelendi.
Kamuoyu ve Siyasi Yansımalar
Bu karar, hem yerel yönetim hem de hukuk kamuoyunda büyük etki yarattı. Soyer’in tutukluluğunun devam etmesi, soruşturmanın ciddiyetini ve iddiaların büyüklüğünü gözler önüne serdi. Aynı zamanda tahliye edilen isimlerin olması, “tam anlamıyla temizleme” yerine “kademeli aklama mı” sorularını gündeme getirdi.
