Türkiye genelinde konut satışları 2025 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %35,8 oranında artarak 107.723 oldu. Türkiye genelinde 1.El konut satışı ise Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %32,0 oranında artarak 33 bin 569 oldu. Toplam konut satışları içinde 1.El konut satışının payı %31,2 oldu.
2025’in ilk yarısındaki Türkiye geneli satışlara bakıldığında toplamda 691.893 ile son 5 yılın en büyük artışı olduğunu görüyoruz. 2024’teki 1 milyon 478 binlik toplam satışın enflasyonun düşmesi ve faizlerin inmesiyle birlikte bu yıl 1,5 milyonun üzerine çıkacağını düşünüyoruz.
Satışlarda önceki yıllara göre bir artış söz konusu ancak 1.El konut satışlarının ve kredili satışlarının payının artması gerekiyor. 2016-2020 arasında 1. El satışların ilk 6 ay ortalaması %45’ti. Son 5 yılda bu oran %30’a geriledi. Aynı şekilde kredili satışlar da 2016-2020 arası ilk 6 aylarda ortalama %31 iken son 5 yılda bu oran ortalama olarak neredeyse yarıya yakın eriyerek %17’lere geriledi.
Konut finansmanındaki kısıtlar kaldırılmalı
Konut arzı ve kredi olanaklarını iyileştirmedikçe konut ve kira fiyatlarının kontrolü de güçleşiyor. Bu noktada Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in “Konuttaki arz açığını kapatmadan, fiyatlar istenilen noktaya gelmez. Çünkü arz açığı var. Dar gelirli kesimin ev sahibi olabilmesi için gerekirse uzun vadelerle konut sahibi olması sağlanmalı” açıklamalarını oldukça olumlu buluyoruz. KONUTDER olarak bu noktada BDDK’nın kredi kısıtlarının kaldırılmasıyla ilk etapta kredili ve 1. El konut satışların daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyoruz.
Uygun Arsa Geliştirilmesi: Konut maliyetlerini düşürmenin anahtarı
Satışların yanı sıra konut arzını artırmaya yönelik arsa maliyetlerini aşağıya çekecek uygulamaların da hızla devreye alınması lazım. Geçtiğimiz aylarda kamuoyu ile paylaştığımız uygun arsa modeli de bu noktada çok önemli katkı sağlayacaktır. Arsa maliyetinin en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz. Arsanın inşaat içindeki maliyeti ülkemizde %50 ortalamalarında, oysa Avrupa ve Amerika’da en değerli lokasyonlarda bile arsa maliyetleri %20’ler seviyesinde. Bu durum özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde konutun erişilebilirliğini doğrudan olumsuz etkiliyor.
Konut ihtiyacının ve arz eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde kamunun üreteceği arsaların; toplam geliştirme maliyeti içindeki payı yerine ve bölgesine göre yüzde 10 ila 20’yi geçmeyecek şekilde geliştirilebilir. Bu da beraberinde toplumun birçok kesimini de konut sahibi yapabiliriz. Bu sayede hem konuta erişimin zorlukları ortadan kalkar hem de enflasyonla mücadelede de ciddi kazanımlar elde edilir.