Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “KKTC’de yapılan seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemez” ifadelerini kullanarak, seçim sürecine yönelik eleştirileri dile getirdi.
Bahçeli açıklamasında, KKTC parlamentosunun ivedilikle toplanması ve seçimin meşruiyeti konusunda durumun değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, federasyona dönüş gibi seçeneklerin kabul edilemez olduğunu belirterek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı alması gerektiğini savundu. Bu öneri, Kıbrıs politikasında yeni bir dönemin sinyalini verdi.
Bu açıklama, Türkiye-KKTC ilişkileri açısından oldukça kapsamlı bir mesaj içeriyor. Bahçeli’nin çağrısı, iki ülke arasındaki “bir millet, iki devlet” anlayışının yeniden teyit edilmesi ve Lefkoşa yönetiminin dış politikada net bir konum alması yönünde çağrı olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, seçimin ardından ortaya çıkan siyasi belirsizlik ortamında demokratik zeminin korunmasına yönelik bir uyarı niteliği taşıyor.
Analistler, Bahçeli’nin bu çıkışını Türkiye içindeki siyasi dengeler ile KKTC’deki yeni yönetim dönemine etkisi açısından da dikkatle takip ediyor. Kıbrıs meselesinin yalnızca ada ile sınırlı kalmadığını, Türk dış politikasının da önemli bir parçası olduğunu vurgulayan yorumcular, bu açıklamanın hem bölgesel strateji hem de siyasi sinyal içerdiğini belirtiyor.