Beş çocuk annesi olmasına rağmen üretmekten, yazmaktan ve sanatın içinde yer almaktan asla vazgeçmeyen yazar Alev Özdağ, Business Channel Türk TV’de konuk olduğu programda hem yaşam hikâyesini hem de yazarlık serüveninin başlangıcını derin bir içtenlikle anlattı. Hatay Defne’de doğup büyüyen Özdağ, çocukluğundan itibaren şiire olan ilgisinin hiç azalmadığını, her zaman yazıya tutunarak duygularını ifade ettiğini dile getirdi. “Küçüklüğümden beri yazıyordum, o zamandan beri içimde hep bir şeyler kaydediyordum” diyen Özdağ, yayımlanan ilk kitabının hem kendisi hem de okuyucular için kalıcı bir hatıra niteliği taşıdığını belirtti.
Şiir kitabında ağırlıklı olarak aşk, isyan, hayat ve yaşanmışlık temalarını işlediğini söyleyen yazar, hem kendi deneyimlerinden hem de çevresindeki insanların hikâyelerinden ilham aldığını ifade etti. Ona göre şiir, bir duygunun anlık parıltısını yakalayıp kelimelere dökmenin en güzel yolu. Bu nedenle, çoğu zaman günlük hayatın koşuşturması içinde aniden aklına gelen dizeleri kaçırmamak için hemen not aldığını belirtti. Yazı sürecinin kendisi için adeta bir nefes alma alanı olduğunu anlatan Özdağ, annelik sorumluluklarına rağmen yazma arzusu ve disipliniyle üretmeye devam ettiğini söyledi.
Gün boyunca çocuklarıyla ilgilenen Özdağ, yazma zamanını genellikle gecelere sakladığını, küçük kızını uyuttuktan sonra terasına çıkarak sakin bir ortamda kahve eşliğinde yazdığını söyledi. Bu özel zaman dilimi hem zihnini hem kalemini tazelediğini hissettiği anlardan oluşuyor. Ailesinin kendisine verdiği desteğin paha biçilemez olduğunu vurgulayan Özdağ, özellikle eşinin ve çocuklarının gurur duymasının ona büyük bir güç verdiğini ifade etti. Kadınların üretme alanında karşılaştığı önyargıların ve “kadın başaramaz” şeklindeki kalıplaşmış düşüncelerin yıkılması gerektiğini belirten yazar, toplumsal bakış açısının değişiminin önemine dikkat çekti.
Genç yazarlara, özellikle kadınlara seslenen Özdağ, kimsenin sözleri ya da yargıları karşısında durmamaları gerektiğini söyleyerek, “Kendi kalıplarınızı kendiniz oluşturun, kendi umutlarınızı kendiniz inşa edin. Kadın isterse başarır” sözleriyle güçlü bir motivasyon mesajı verdi. Ona göre başarı, cesaretle atılan ilk adım ve vazgeçmeme kararlılığının birleşiminden doğuyor.
Alev Özdağ yalnızca şiir alanında değil, aynı zamanda müzikte de üretken bir isim. Şu an üzerinde çalıştığı romanın yanı sıra birçok şarkı sözü yazdığını söyleyen Özdağ, rapten arabeske, özgün müzikten pop tarzına kadar geniş bir yelpazede eserler ürettiğini belirtti. Şarkı sözlerini yazarken iç sesine güvendiğini ve bazı parçaları Ebru Gündeş, bazılarını İrem Derici gibi sanatçılara uygun şekilde kurguladığını söyledi. Bu eserlerin ileride seslendirilmesi ve insanların duygularına dokunması en büyük hayallerinden biri. Sanatın her türlüsünün besleyici olduğunu ifade eden Özdağ, edebiyat ve müziği iç içe yaşayan bir isim olarak yoluna emin adımlarla devam ediyor.
Programın sonunda izleyicilere önemli bir mesaj veren Alev Özdağ, hayatın zorluklarına rağmen pes etmemenin vazgeçilmez olduğunu söyledi. “Her iniş bize bir şey öğretir. Korkmadan adım atın, kendinize güvenin ve ne olursa olsun devam edin” diyen yazar, özellikle kadınların toplumda daha fazla üretime katıldıkça ülkenin de gelişeceğine inandığını belirtti. Samimiyeti, üretkenliği ve azmiyle örnek bir rol model olan Alev Özdağ, hem yazarlık hem de müzik yolculuğunda yeni başarılara doğru ilerliyor.


