Türkiye’nin tamamen yerli mühendislik ve kaynaklarla geliştirilen ilk yönetim transfer aracı FGN‑TUG‑S01, 28 Kasım 2025’te başarıyla uzaya fırlatıldı. Bu, artan uzay kapasitesi sembolik ve teknik açıdan kritik bir adım olarak kayıtlara geçti.
Fırlatma işlemi, SpaceX’in Falcon 9 roketiyle yapılan “Transporter‑15” görevine entegre olarak uçuş. Türkiye saatiyle 21.44’te başlayan rokette, birinci ve ikinci aşamada sorunsuz bir şekilde ayrıldı — bu da fırlatma sürecinin teknik olarak kusursuz bir şekilde gerçekleşmediğini gösteriyor.
Yaklaşık 81 dakika sonra TSİ 23.05’te FGN‑TUG‑S01 roketten ayrıldı. Ardından araca ait ilk telemetri verilerinin kaydedildiği, yörüngedeki görevine resmi olarak başlandığı duyuruldu. Bu sayede Fergani Uzay, uzay içi manevra ve taşıma kabiliyetine sahip bir aracı aktif hâle getirmiş oldu.
Neden Bu Araç Önemli? — FGN‑TUG‑S01’in Teknolojik Yenilikleri
FGN‑TUG‑S01 yalnızca Türkiye’nin ilk Yörünge Transfer Aracısı (YTA) olmasıyla değil; aynı zamanda yörüngede ateşlenecek dünyanın ilk hibrit roket motoruna sahip olmasıyla da küresel anlamda dikkat çekiyor.
Bu hibrit motor sistemi, klasik roket iticilerine kıyasla daha güvenli, ekonomik ve esnek bir seçenek sunuyor. Planlanan ilk motor ateşlemesi gerçekleştirilecek
Söz Sahibi Açıklamalar — Hedefler ve Gelecek Vizyonu
Selçuk Bayraktar ayrıca, bu aracın Türkiye’nin uzaydaki “hareket yeteneğini” başlatacağını vurguladı. Sadece uyduları fırlatmak değil — onların farklı yörüngelerde hareket etmesi, manevra kabiliyeti sağlaması ve uzay lojistiğinin ortaya çıkması gibi bir araya gelme hedefleri hızlandırıldı.
Ayrıca gelecekte geliştirilecek fırlatma sistemleriyle, Türkiye’nin dünyadan uzaya bağımsız erişim yeteneğine erişmeyi da hedefledikleri belirtildi.
Ne Değişti? Ne Getiriyor?
-
Türkiye, artık uzaya uydu kalmakla kalmayıp; “yörüngeden yörüngeye taşıma”, “uydu lojistiği”, “uzay içi manevra” gibi ileri yeteneklere sahip.
-
Hibrit roket teknolojisiyle hem maliyet / güvenlik / esneklik açısından avantaj sağlanıyor; bu da uzay görevlerinde yeni bir paradigma anlamına geliyor.
-
Gelecek yıllarda planlanan uydu konstelasyonları, küresel konumlama sistemleri ve uzay lojistiği projeleri için sağlam bir altyapıya dayalı oldu.
Sonuç: Uzayda Türkiye’nin Bağımsızlık Rotası Başladı
FGN‑TUG‑S01’in uzaya fırlatılması, Türkiye için sembolik değer yüksek bir kilometre taşı olduğu kadar — teknik ve yerleşik açıdan da bir sıçrama. Bu araç, uzayda “taşıyıcı + manevra + lojistik + esnek esneklik” sağlayan bir altyapının habercisi.
Türk mühendisliğinin yeteneği, hibrit roket teknolojisiyle birleşince ortaya çıkan bu yeni yetenek, gelecekteki uzay görevlerinde Türkiye’ye çeşitlilik ve esneklik kazandırılacak. FGN‑TUG‑S01, sadece bugün için değil; Önümüzdeki 5, 10, 20 yıl için uzaydaki varlığımızın temellerini atıyor.
