Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatan önemli bir rapor yayımlandı. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ile AFAD tarafından güncellenen diri fay hattı haritası, ülke genelinde aktif deprem riski taşıyan bölgeleri ortaya koydu. Yapılan açıklamaya göre, Türkiye genelinde 45 il ve 110 ilçe doğrudan aktif fay hatları üzerinde yer alıyor.
Yeni harita, geçmişte büyük yıkımlara neden olan bölgelerin riskini yeniden gözler önüne serdi. MTA verilerine göre Türkiye’de şu anda yaklaşık 485 diri fay hattı bulunuyor. Bu fayların büyük bir kısmının 5.5 ve üzeri büyüklükte depremler üretme potansiyeline sahip olduğu belirtildi. Uzmanlara göre, bu harita yalnızca akademik bir çalışma değil, aynı zamanda vatandaşların bilinçlenmesi ve şehir planlamalarının doğru yapılması için kritik bir uyarı niteliği taşıyor.
Birinci derece deprem riski taşıyan iller arasında İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Bursa, Sakarya, Kocaeli, Düzce, Yalova, Bilecik ve Isparta gibi kentler yer alıyor. Bu şehirlerin büyük bölümü, geçmişte büyük yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmış durumda. İkinci derece risk grubunda ise Ankara, Adana, Konya, Nevşehir, Aksaray, Niğde, Karaman ve Trabzon gibi iller bulunuyor.
Uzmanlar, Marmara Bölgesi’nin özellikle dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Çünkü Kuzey Anadolu Fay Hattı, İstanbul’dan Düzce’ye, oradan da Erzincan’a kadar uzanarak ülkenin en tehlikeli deprem kuşağını oluşturuyor. Yalova, Sakarya ve Kocaeli çevresindeki yoğun nüfus ve yapılaşma, olası büyük bir depremin etkilerini artırabilecek unsurlar arasında gösteriliyor.
Ege Bölgesi de çok sayıda fay hattına ev sahipliği yapıyor. Bu bölgedeki kırık hatlar kısa mesafelerde ama sık aralıklarla deprem üretebiliyor. Bu nedenle özellikle Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla gibi iller, sık ama orta şiddette sarsıntılarla sık sık gündeme geliyor.
Yetkililer, vatandaşların e-Devlet üzerinden “Deprem Riski Sorgulama” sistemiyle yaşadıkları bölgelerin fay hattı durumunu öğrenebileceğini hatırlattı. Ayrıca yapı güvenliği denetimi yaptırılması, acil durum çantalarının hazırlanması ve toplanma alanlarının önceden belirlenmesi konusunda uyarılarda bulunuldu.
Uzmanlara göre Türkiye’nin büyük kısmı, “aktif deprem kuşağı” olarak adlandırılan yüksek riskli bölgede yer alıyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm, yapı denetimi ve afet farkındalığı çalışmaları hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyor.
Yetkililer, bu güncellenen haritanın yalnızca bir veri seti değil; geleceğe yönelik uyarı olduğunu vurguluyor. Çünkü Türkiye’nin topraklarının yüzde 70’i, nüfusunun ise yaklaşık yüzde 75’i aktif deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor.


