Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda (TCMB) yürütülen kapsamlı “TROY Operasyonu” ülke gündemine bomba gibi düştü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) tespitleri sonrası başlatılan soruşturma kapsamında eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı.
Soruşturma, Türkiye’nin yerli kart sistemi olan TROY altyapısına yönelik yazılım ve çipli kart tedarik ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları üzerine başlatıldı. Savcılık, bazı sözleşmelerin “ihale mevzuatına aykırı şekilde” belirli firmalara yönlendirildiğini, teslimat yapılmadan milyonlarca liralık ödemenin gerçekleştirildiğini tespit etti.
İddialara göre, ihalelerden sorumlu kişiler, teklif süreçlerinde rekabeti engelleyerek kamu zararı oluşturdu. Yapılan incelemelerde kamu zararının 100 milyon TL’yi geçtiği belirtiliyor. Bu kapsamda, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve Merkez Bankası’nın bazı eski yöneticilerinin de ifadelerine başvuruldu.
Operasyonun en dikkat çeken ismi olan Emrah Şener, geçmişte BKM’de üst düzey görevlerde bulunmuş, ardından Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na atanmıştı. Şener’in TROY sistemine dair bazı anlaşmalarda yetki aşımı yaptığı ve süreçleri yönlendirdiği iddia ediliyor.
Savcılık tarafından hazırlanan dosyada, “resmi belgede sahtecilik”, “kamu kaynaklarını zarara uğratma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamaları yer alıyor. Şener ve beraberindeki sanıklar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ekonomistler, soruşturmanın yalnızca bireysel sorumluluklarla sınırlı kalmayacağını, Merkez Bankası’nın iç denetim mekanizmalarının da yeniden gözden geçirileceğini belirtiyor. Olay, finans dünyasında “kurumsal şeffaflık” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
TROY sistemi, Türkiye’nin ulusal ödeme altyapısının dijitalleşmesi için büyük önem taşırken, yaşanan bu gelişme kamuoyunda “yerli finans teknolojilerinde denetim zafiyeti” endişesine yol açtı.
Yetkililer, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdüğünü ve yeni tutuklamaların da gündeme gelebileceğini açıkladı. Kamu kaynaklarının nasıl ve kimler tarafından usulsüz biçimde kullanıldığına ilişkin detayların önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.