Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık 2025 dönemi Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faiz oranını %39,5’ten %38’e düşürme kararı aldı. Bu karar, Merkez Bankası’nın yılın son faiz adımı olarak kayıtlara geçti ve piyasalarda geniş yankı uyandırdı. İlgili açıklama, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. İşte TCMB’nin faiz indirimi kararına dair detaylar:

Merkez Bankası, faiz oranını 150 baz puan düşürerek, %38’e çekti. Bu indirim, piyasa beklentilerinin bir parçası olarak öngörülüyordu. Merkez Bankası, ekonominin denetim altında tutulması ve enflasyon hedeflerine ulaşılması amacıyla sıkı para politikasına devam edeceğini belirtti. Bu hamle, 2025 yılı boyunca yapılan faiz indirimlerinin bir parçası olarak görülüyor.

TCMB’nin kararında enflasyon hedeflemesi ve dezenflasyon süreci üzerine vurgular yapıldı. Açıklamada, özellikle gıda fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle, Kasım ayında tüketici enflasyonunun beklentilerin altında gerçekleştiği belirtildi. Ancak, enflasyonun hala yüksek seviyelerde seyrettiği ve fiyatlama davranışlarının risk unsuru oluşturduğu ifade edildi. Banka, bu nedenle enflasyon hedeflerine ulaşana kadar sıkı duruşunu koruyacağını belirtti.

Merkez Bankası, Aralık 2025 PPK toplantısında şu kararları aldı:

Politika faizini %39,5’ten %38’e indirdi.
Gecelik borç verme faiz oranını %42,5’ten %41’e düşürdü.
Gecelik borçlanma faiz oranını ise %38’den %36,5’e çekti.

Bu kararlar, TCMB’nin enflasyonla mücadele politikasındaki değişiklikleri ve para politikasındaki esneklikleri yansıttı. Faiz indirimlerinin enflasyonla mücadeleye etkisi yakından izlenmeye devam edecek.

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının açıklanmasının ardından, dolar ve euro kurları dalgalandı. Döviz piyasalarında, faiz kararlarının ekonomi üzerindeki etkilerinin piyasaların kısa vadeli hareketlerini yönlendirmesi bekleniyor. Yatırımcılar, TCMB’nin faiz indirimini ve Türkiye’nin yükselen döviz kurunu dikkate alarak pozisyon alıyor. Dolar ve euro, gün içinde önemli değişimlere uğradı.

Merkez Bankası’nın faiz indirimi, özellikle iç piyasada ekonomik büyüme ve enflasyonun seyrine odaklanan önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor. Ekonomistler, faiz indiriminin istihdam, tüketici harcamaları ve sanayi üretimi gibi başlıklarda nasıl bir etki yaratacağını tartışıyor. Karar sonrası döviz kurları ve enflasyon tahminleri hakkında yorumlar yapılmaya başlandı.

Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi üzerine yaptığı açıklamada, özellikle yüksek enflasyon oranlarının risk oluşturduğuna dikkat çekildi. Ancak, faiz indirimi ve sıkı para politikası kombinasyonunun ekonomik büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Merkez Bankası, gıda fiyatlarındaki değişkenlik ve dış etkenlerin etkisiyle enflasyonun 2025 yılı içinde daha dengeli hale gelmesini bekliyor.

TCMB, faiz indirimi kararında sıkı para politikası vurgusunu yaparak, enflasyon hedeflerine ulaşana kadar bu duruşu sürdüreceğini belirtti. Piyasalarda oynaklık yaratabilecek faktörler göz önünde bulundurularak, Merkez Bankası’nın gelecek aylarda daha fazla faiz indirimi yapıp yapmayacağı merak ediliyor. Ekonomistler, faiz indirimlerinin enflasyonla mücadeleye etkisinin zamanla daha netleşeceğini belirtiyor.

Sonuç olarak, TCMB’nin faiz indirimi kararı, Türkiye’nin ekonomik yönelimlerini ve **para politikası stratejilerini yeniden şekillendirecek gibi görünüyor. Döviz piyasalarında yaşanan hareketlilik, bu kararın piyasalarda nasıl yankı bulacağı konusunda önemli bir gösterge olacak. Türkiye’nin enflasyonla mücadele ve büyüme hedefleri doğrultusunda atılacak adımlar, önümüzdeki dönemde belirleyici rol oynayacak.