Türkiye’nin savunma sanayisindeki en önemli projelerinden biri olan yerli üretim ALTAY ana muharebe tankı, uzun yıllardır devam eden geliştirme sürecinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giriyor. Türkiye’yi savunma teknolojilerinde üst lige taşıyacak bu gelişme, yerli üretim gücünün ve mühendislik kapasitesinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
ALTAY tanklarının ilk teslimatı için Ankara Kahramankazan’daki BMC Yeni Nesil Zırhlı Araç Üretim Tesisi’nde özel bir tören düzenlenecek. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve savunma sanayii temsilcileri katılacak. Bu tören, Türkiye’nin yerli tank üretiminde resmen yeni bir döneme girdiği anlamına geliyor.
Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ALTAY tankı, yüksek ateş gücü, gelişmiş zırh koruması, aktif savunma sistemi ve üstün hareket kabiliyeti ile dikkat çekiyor. Tankta yer alan yeni nesil atış kontrol sistemi, lazer hedefleme teknolojisi, elektronik harp koruma sistemleri ve yerli üretilmiş palet, kule çemberi ve güç sistemi gibi donanımlar, Türk savunma sanayisinin ulaştığı teknolojik seviyeyi temsil ediyor.
ALTAY Projesi kapsamında, ilk etapta 85 adet T1 konfigürasyonlu, ardından 165 adet T2 konfigürasyonlu tank olmak üzere toplam 250 adet tankın üretimi planlanıyor. T2 versiyonu, tamamen yerli motor ve transmisyon sistemine sahip olacak. Bu tanklar, öncelikli olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde görev alacak.
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) yetkilileri, ALTAY’ın yalnızca bir tank değil, Türkiye’nin mühendislik, üretim ve stratejik bağımsızlık gücünü temsil eden bir savunma platformu olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre ALTAY, hem Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak, hem de ihracat potansiyeliyle ülkeye ekonomik katkı sağlayacak.
ALTAY tankının envantere girişi, Türkiye’nin “yerli ve milli savunma” vizyonunun en somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, aynı zamanda Türkiye’nin modern zırhlı araç teknolojisinde dünya ligine girmesinin önünü açıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce yaptığı açıklamalarda, ALTAY’ın Türk ordusuna kazandırılmasının yalnızca bir savunma yatırımı değil, aynı zamanda Türkiye’nin caydırıcılığını artıracak bir stratejik hamle olduğunu vurgulamıştı.
Tüm bu gelişmelerle birlikte Türkiye, hem bölgesel hem de küresel ölçekte savunma gücünü ve teknoloji üretim kabiliyetini bir kez daha kanıtlamış oldu.


