Türkiye’de son günlerde gündemin ilk sıralarında yer alan e-imza ve sahte diploma skandalı tartışmaları devam ederken, gazeteci Nagehan Alçı canlı yayında yaptığı açıklamayla sosyal medyanın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Programda, 1995 yılında ehliyetini araba kullanmayı tam olarak bilmeden aldığını söyleyen Alçı, “Kendimi ihbar ediyorum” diyerek dikkat çekti. Ehliyetinin sahte olmadığını özellikle vurgulayan Alçı, o dönemde bunun yaygın bir durum olduğunu belirterek, “Herkes böyleydi” ifadesini kullandı. Motor dersini çalışarak geçtiğini, direksiyon sınavında ise arabayı zar zor çalıştırıp bir sokak ilerletebildiğini anlattı. Kurs sahibinin “Neyse iyidir” diyerek ehliyeti verdiğini aktaran Alçı, o dönem arkadaş çevresinin de benzer şekilde ehliyet aldığını dile getirdi.
Alçı, bu anekdotu Türkiye’deki kuralsızlık kültürüne örnek olarak gösterdi. “Bu ülkede ‘ne olursa olsun idare ederiz, geçeriz, yırtarız’ mantığı var” sözleriyle sistem eleştirisinde bulunan Alçı, bu anlayışın değişmesi için toplumsal bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kuralın kim olursa olsun uygulanması gerektiğini belirten Alçı, sahteciliğin üzerine gidilmesinin şart olduğunu söyledi. Ayrıca, e-Devlet sistemindeki güvenlik açıklarının ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Alçı, “Demek ki bu sistemin güvenlik mekanizmasını yeniden gözden geçirmek gerekiyor” dedi.
Kamuoyunun ilgisinin genellikle kısa sürdüğüne dikkat çeken Alçı, “Keşke bu konuları uzun süre gündemde tutabilsek ama birkaç hafta konuşulur, sonra unutulur” ifadelerini kullandı. Sahtecilik olaylarının ve güvenlik zaaflarının toplumsal hafızada kalıcı şekilde yer alması gerektiğini savunan Alçı, her musibetten ders çıkarılması gerektiğini söyledi. “Belli konularda mesafe alınmış olabilir ama genel olarak bana bir şey olmaz mantığından uzaklaşmak gerekir” diyen Alçı, kuralın öneminin herkes için eşit şekilde geçerli olması gerektiğini vurguladı.