İsrail güvenlik kabinesi, Gazze’nin tamamının işgal edilmesi yönündeki kararı resmi olarak onayladı. İsrail Başbakanlık Ofisi, yaklaşık 10 saat süren kritik toplantının ardından ordunun Gazze’nin tamamını kontrol altına almaya hazır hale geldiğini duyurdu. Bu karar, bölgede yaşayan yaklaşık bir milyon Filistinlinin zorunlu olarak yerinden edilmesine yol açacak büyük bir operasyonun başlangıcı olarak görülüyor.
İşgal planı, bölgedeki zaten yoğun olan gerilimi ve insani krizi daha da derinleştirecek. Gazze’de devam eden çatışmalar ve abluka nedeniyle zaten ağır insani sıkıntılar yaşanırken, yeni yer değiştirmeler büyük bir felaketin habercisi olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun birçok kesiminden işgal planına yönelik sert tepkiler gelmeye devam ediyor. İnsan hakları örgütleri, bölgedeki sivil halkın zarar göreceği ve insani krizlerin katlanarak artacağı uyarısında bulunuyor.
İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Gazze’deki işgalin sona erdirilmesi için beş temel şartın öne sürüldüğü belirtildi. Bu şartlar, Hamas’ın silahsızlandırılması, ellerinde bulunan 50 rehineden 20’sinin serbest bırakılması, Gazze Şeridi’nin tamamen silahsız hale getirilmesi, İsrail’in bölgenin tamamını kontrol etmesi ve Hamas ile Filistin yönetimi yerine alternatif, sivil bir yönetimin kurulması olarak sıralandı.
Bu şartların yerine getirilmesi durumunda İsrail, işgal operasyonunun sona ereceğini ifade etti. Ancak, bölgedeki mevcut çatışma dinamikleri ve siyasi tablo göz önüne alındığında bu sürecin oldukça karmaşık ve zorlu olacağı öngörülüyor. Filistin tarafı ve Hamas yetkilileri ise işgal kararını sert şekilde kınarken, direnişlerinin devam edeceğini belirtiyor.
Bölgedeki insani yardım kuruluşları, işgalin başlaması halinde sivil halkın büyük zarar göreceğini ve yardım erişiminin daha da kısıtlanacağını vurguluyor. Gazze’de yaşayan insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması, sağlık hizmetlerine erişim ve barınma gibi konuların kritik önem taşıdığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, uluslararası aktörlerin ara buluculuk rolünü güçlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde çatışmanın uzun süre devam edeceğini belirtiyor.
Son yıllarda bölgedeki tırmanan çatışmalar, İsrail ve Filistin arasında barış çabalarını zora sokmuş ve Gazze’de yaşam koşullarını giderek daha zor hale getirmişti. İşgal kararının ardından bölgede yeni bir insani felaket yaşanması riski yüksek bulunuyor.