Türkiye gündeminde büyük yankı uyandıran sahte diploma iddialarına, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) resmi belgeler ve soruşturma bulgularıyla cevap verdi. DMM tarafından yayımlanan “Siber Vatanda Güvenlik Mücadelesi” başlıklı bültende, iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığı vurgulandı.
İddialarda dile getirilen “Yüzlerce sahte diploma üretildi” söyleminin aksine, şu ana kadar yalnızca 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte ehliyet tespit edildiği açıklandı. Bu belgelerin yalnızca ikisinin mesleki bir işlemde kullanıldığı, diğerlerinin herhangi bir atama ya da işlemde geçerli olmadığı belirtildi.
400 AKADEMİSYEN İDDİASI DA ASILSIZ ÇIKTI
Bültende ayrıca “400 akademisyen usulsüz şekilde atandı” iddiasının da tamamen asılsız olduğu belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada 220 kişi hakkında işlem yapıldığı, ancak bu kişiler arasında hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeninin bulunmadığı vurgulandı. İddiaların, kamuoyunda infial yaratmaya yönelik dezenformasyon olduğu kaydedildi.
E-İMZA VE SİSTEM GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN GERÇEKLER
Soruşturma sürecinde, “çok sayıda kamu yöneticisinin e-imzası kopyalandı” iddiasına da net cevap verildi. E-imzası kopyalanan kişi sayısının sadece 35 olduğu ve sahte belgeleri yalnızca 2 kişinin kullandığı belirtildi. İddiaların abartıldığı ve sistem güvenliğine zarar vermediği aktarıldı.
Ayrıca, “ÖSYM puanları değiştirildi” ve “MEB sistemine sahte diploma girildi” gibi iddialar teknik denetimlerle yalanlandı. ÖSYM’nin kapalı devre, çok katmanlı güvenlikli sistemleri sayesinde dış müdahaleye kapalı olduğu ve hiçbir aday puanının değişmediği ifade edildi.
SÜREÇ ŞEFFAF VE KOORDİNELİ YÜRÜTÜLDÜ
DMM, Ağustos 2024’te tespit edilen ilk yasa dışı girişimin ardından Ocak ve Mayıs 2025’te iki büyük operasyon yapıldığını belirtti. Toplamda 220 şüpheli hakkında işlem yapıldı; 199 kişi hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi tutuklandı, 150 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Dijital deliller incelenerek tüm illegal işlemler sistemlerden temizlendi.
DEVLET KURUMLARI TÖHMET ALTINDA BIRAKILMAYA ÇALIŞILIYOR
DMM’nin açıklamasında özellikle bazı çevrelerin suçu değil, suçu ortaya çıkaran makamları hedef aldığına dikkat çekildi. “Çok sayıda doçent, profesör, kamu yöneticisi sahte diplomayla göreve getirildi” iddialarının kamuoyunu yanıltma ve devlete olan güveni zedeleme amacı taşıdığı belirtildi.
Oysa bir üniversite ve BTK’nın zamanında tespit ettiği bir şüpheli girişim sayesinde adli sürecin hızla başlatıldığı, sahte belgelerin kamu işleminde kullanılmadan sistemden çıkarıldığı ifade edildi.
DMM’DEN KAMUOYUNA UYARI
Bültende son olarak, kamuoyunun dijital mecralardaki asılsız bilgi akışına karşı dikkatli olması gerektiği vurgulandı. Gerçek dışı iddiaların kamu kurumlarına olan güveni sarsma amacı taşıdığı, devletin ise sürece hızlı, kararlı ve şeffaf şekilde müdahale ettiği belirtildi.
Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması adına kurumların düzenli bilgilendirme yaptığı ve tüm adli işlemlerin eksiksiz şekilde sürdürüldüğü ifade edildi.