Türkiye’nin küresel düzeninin rolüne dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı NATO üyesi Avrupa Birliği’yle ilişkiler ve jeopolitik konumu nedeniyle bir aktör olduğunu belirten Stubb, “Yeni dünya düzeni, tek merkezli değil; çok kutuplu ve çok aktörlü olacak. Türkiye, bu yeni düzenin en fazla bulunan bölgelerden biri” ifadesini kullandı.
Stubb, dünyada sarsan Rusya‑Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki süreler ve Afrika’daki krizlerle birlikte eski dengelerin bozulduğu; bu nedenle yalnızca büyük güçlerin değil, orta ve bölgesel güçlerin de dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bu birlikte Türkiye’nin ekonomik araçlarının, bulunduğu konum ve çok yönlü dış politikayla hem bölgesel hem de küresel krizlerin yönettiği “köprü ve denge unsuru” görevini görebileceğini vurguladı.
Özellikle çok kutuplu bir dünya görüşüne işaret eden Stubb, Batı’nın artık tek merkezli güç sistemleri kurma sürecinin geride kaldığınız; yeni sistem birliklerinin, bileşenlerinin ve dengelerin yeniden tanımlanmasının sağlanacağını savundu. Türkiye’nin bu değişiminden en çok etkilenecek ve aynı zamanda en etkili şekilde görülen bölgelerden biri olduğunu ifade etti.
Bu açıklama, Türkiye-Finlandiya ilişkileri ve NATO çerçevesinde Balkanlardan Orta Doğu’ya, Akdeniz’den Karadeniz’e kadar uzanan coğrafyada Ankara’nın geçmişteki dönemde artan jeopolitik öneminin uluslararası algının da çalıştığını gösteriyor.


