Editor Editor

Editor Editor

22 Ekim 2024 Salı

“ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞ İÇİN TÜRKİYE İLE BİRLİKTE BUNUYAPMAYA HAZIRIZ”

“ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞ İÇİN TÜRKİYE İLE BİRLİKTE BUNUYAPMAYA HAZIRIZ”
0

BEĞENDİM

AKTİVİST GAZETECİ SEYHAN SOYLU SIRBİSTAN BÜYÜKEÇİSİ ZORAN MARKOVİC  İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN DETAYLARI!

 

SEYHAN SOYLU: Efendim Sırbistan Büyükelçiliği’ndeyiz ve Büyükelçi Zoran Markovic bizi ağırlıyor. Kapıdan içeri girdik, dokulara baktık, her yer muhteşem, her yer buram buram Sırbistan kokuyor. Ben de çok çok seyahat ederim. Belgrad’a gezdim, müthiş bir yerdir. Olağanüstü güzeldir. Business Channel Turk Dergi konuğumuz Sayın Markovic; bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederim.

ZORAN MARKOVİC: Benim için bir Türk medyasıyla iletişimde olmak, aktarmak, hem önemli hem de çok değerli.

SEYHAN SOYLU: Teşekkür ederim sayın ekselans. Türkiye siyasi coğrafya itibariyle çok kritik bir yer. Çok da  önemli bir yer…  Kariyerlerinizi, Türkiye Büyükelçisi olmadan önceki bürokratik geçmişinizi çok merak ediyorum?

ZORAN MARKOVİC: Zaten 10 yıldır Türkiye’deyim. Kariyerime İstanbul’da dört yıl boyunca konsolos muavini olarak başladıktan sonra 2018’den beri Ankara’da büyükelçilik görevimi sürdürüyorum.

SEYHAN SOYLU: Evli misiniz Sayın Markovic?

ZORAN MARKOVİC: Evet evliyim. İki evlilik yaptım. Birer tane çocuğum var. En genç çocuğumda burada Ankara’da bizimle yaşıyor. Ayrıca İstanbul’da da yaşıyor.

SEYHAN SOYLU: Sayın büyükelçi Belgrad inanılmaz popüler oldu ve turizmle ilgili herkesin ziyaret etmek isteği bir ülke?

ZORAN MARKOVİC: Ankara’dan Belgrad’a direkt uçuş yoktu. Şimdi, Ankara’dan Belgrad’a direkt uçuşu başlatabilmek beni çok mutlu ediyor. Bu uçuşu bizzat kendim başlattım. Tam da burada, bu odada bu uçuş konusunda anlaştık ve Anadolu Jetle bizzat kendim görüştüm. Ankara’dan Sırbistan’a seyir hattı düzenledik… Sonrasında Air Serbia tarafından Ankara’dan Belgrad’a direkt uçuş başlatıldı.. Bu sayede bugün Ankara’dan Belgrad’a haftada 7 direkt uçuş var

SEYHAN SOYLU: Turizmle ilgili bir yıl içerisinde ne kadar konuk ağırlıyorsunuz; yani Sırbistan olarak ne kadar turist geliyor?

ZORAN MARKOVİC: 100 bin turist ağırlıyoruz.

SEYHAN SOYLU: 100 bin turist Türk turist mi? Peki toplam totalde?

ZORAN MARKOVİC: Tam olarak tam sayıyı bilmiyorum; Hafta sonu tatilleri için tüm Avrupa çok önemli bir noktada.

SEYHAN SOYLU: Önemli bir nokta 6,5 milyon turist geliyormuş ülkelerine. Yıllık 300 bin Sırp’ta Türkiye’ye geliyor.

Çok çok önemli. Peki, sayın büyükelçi şimdi Ukrayna ve Rusya’yla alakalı bir koridor açıldı; tahıl koridoru. Tahıl koridoru ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: Türkiye’nin bölgedeki oynadığı rol çok büyük ve barışı sağlamak için kilit nokta.

SEYHAN SOYLU: Ne zaman barış gelir? Ukrayna – Rusya barışı ne zaman gelir sizce?

ZORAN MARKOVİC: Özellikle Türkiye sayesinde barış tekrar gelecektir. Çünkü Türkiye’nin de iki ülke ile de iyi ilişkileri var.

SEYHAN SOYLU: Ukrayna’da başlayan savaşta Sırbistan’a gelen ne kadar Ukraynalı oldu?

ZORAN MARKOVİC: Sadece Ukrayna’dan değil Rusya’dan da çok fazla insan geliyordu. 10 bin Ukraynalı, 100 bin Rusyalı.

SEYHAN SOYLU: Ülkenizin dünya siyasetine barışa yaklaşımı nasıl şu an?

ZORAN MARKOVİC: Biz daima barıştan ve tüm sorunların barışçıl çözümünden yanayız. Birleşmiş Milletler Antlaşması’na ve kurallarına saygıyı her zaman savunuyoruz. 90’larda yaşadığımız can kayıplarını anladığımız için Ukraynalıları çok iyi anlıyoruz..

19 NATO ülkesinin Sırbistan’a saldırganlığını dile getirdiğimizde, bu saldırganlığın kurbanı durumunda kaldık. Bombalar altında kaldığımız için Ukrayna halkının çektiği acıyı çok iyi anlıyoruz. Dünyada Ukraynalıları bizden daha iyi anlayabilecek başka bir millet yoktur.

SEYHAN SOYLU: Mareşal Tito ile ilgili düşünceleriz nedir?

ZORAN MARKOVİC: Bugün Sırbistan olarak bilinen Yugoslavya’da doğdum ve büyüdüm. Bu yüzden onun dış politikasını, özellikle de önemli bir politika olan tarafsızlığını çok takdir ediyorum. Mısır’dan Yasser Arafat ve Hindistan ile birlikte Bağlantısızlar Hareketi’nin kurucularından biriydi. Ve Bağlantısızlar Hareketi’nin ilk konferansı Belgrad’da gerçekleşti.Çok takdir ediyorum. Mısır ve Hindistan Nasır’la birlikte Bağlantısızlık Hareketi’nin öncülerinden biriydi. 1961 yılında Bağlantısızların ilk konferansı Belgrad’da yapıldı.

Bugün Ankara’da çalışarak anladığım kadarıyla, sizin Cumhurbaşkanınız ve Türk dış politikası da tam olarak aynı yolda ilerliyor. Neredeyse tüm Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde ve dünyanın her yerinde var oluyorsunuz. Yani temelde, bugünün Türk dış politikası, üçüncü dünya ülkelerini bir araya getiren Bağlantısızlar Hareketi’ne çok yakın duruyor. Bizim de geçmişte yaptığımız gibi.

Türkiye’de de ayrıca benzer bir bağlantısızlık politikası varmış. Ve geçmişte yaptığı politikalara benziyormuş o yüzden iyi anlıyormuş.

SEYHAN SOYLU: Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile ilgili düşünceleriniz ne?

ZORAN MARKOVİC: Cumhurbaşkanlar arasındaki olağanüstü kişisel ilişkilerin temeli kişisel kimyaya dayanır. Tıpkı halkınızın lideri olan Cumhurbaşkanınız sizin tercihiniz olduğu gibi, bizim cumhurbaşkanımız da bizim tercihimiz. Bunlar her ülkenin iç meselesidir ve biz diplomatlar olarak müdahale etmemeye özen gösteririz. Bu nedenle, Türk halkı olarak yaptığınız her seçimi takdir ediyoruz ve Türkiye’deki her hükümete dostça yaklaşacağız. Benim ve meslektaşımın kişisel görevimiz, iki ülkenin liderleri arasındaki ilişkiyi en iyi hale getirmek ve halklar arasındaki bağı güçlendirmek. Bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de geçirdiğim 10 yılda politikacılar dışında insanlar arasında da güzel ve güçlü bağlar kurmakla gurur duyuyorum. Birçok Sırp ve Türk belediyesi arasında kardeşlik köprüsü oluşturdum ve bugün Türkiye’de Sırbistan’da olduğundan daha fazla arkadaşım olduğunu söyleyebilirim. Hatta Sırp kökenli kişilerin Türkiye’de nasıl başarılı olduklarını, ya da Türk iş adamlarının Sırbistan’da nasıl başarılı olduklarını duymuşsunuzdur.

SEYHAN SOYLU: Son 10 yıldır Türkiye’de yaşıyorsunuz sayın büyükelçi. Türkçeyi öğrendiniz mi?

ZORAN MARKOVİC: Maalesef hayır. Karım öğrendi ve çocuğum da iyi. Çünkü etrafımdaki insanlar Sırpça ve İngilizce konuşuyorlar.

SEYHAN SOYLU: Türk yemekleri ile arası nasıl? Lezzetlerini beğeniyor musunuz?

ZORAN MARKOVİC: Birbirlerine çok benziyor. Ve bir yarışma düzenleyebiliriz. Türk yemeklerini çok seviyorum. Türk yemeklerinden sevmediğim bir yemek yok. Izgara yemeklerini çok beğeniyorum. Bir numarada adana kebap var.

SEYHAN SOYLU: ben vejetaryenim

ZORAN MARKOVİC: Ama ben değilim.

SEYHAN SOYLU: Sırbistan yaklaşık olarak nüfusunun 2 milyonunu hatta 3 milyonunu Avrupa’ya göç verdi. Serbest dolaşım olduktan sonra. Sırbistan Avrupa birliğine ne zaman gireceğini düşünüyor? Tam üyelik ne zaman gerçekleşir..

ZORAN MARKOVİC: 2030 a kadar böyle giderse üye olacaktır.

SEYHAN SOYLU: Türkiye’nin üye olabileceğini düşünüyor mu?

ZORAN MARKOVİC: Öyle umuyorum. Çok emin değilim.

SEYHAN SOYLU: Sizce olmalı mı?

ZORAN MARKOVİC: Türkiye Avrupa için büyük bir lokma, Almanya gibi. Biz Türkiye yarın üye olsun isteriz. Ama düşünüldüğünde birlikteki küçük ülkelere baktığımızda, Türkiye büyük bir parça dolayısıyla girmesi tam çelişkili.

SEYHAN SOYLU: Yabancılar yani bu göçmenler bu mülteciler Sırbistan’a geliyorlar Avrupa’ya gidiyorlar ve 10 binlerce insan Avrupa’ya o koridorda göç ediyor. Mülteciler Sırbistan’a gelip Avrupa’ya gidiyorlar.

ZORAN MARKOVİC: Sırbistan’dan önce İstanbul’a geliyorlar. ( SS: transfer yapıp gidiyorlar )

SEYHAN SOYLU: Bununla ilgili Sırp polisleri biraz sert davranıyor.

ZORAN MARKOVİC: Macar polisleri daha serttir. Diğerleri de sert. Sırbistan’da hayatını devam etmesi için dışarıdan işçilik dersleri varmış. Bugün 5000de fazla Türk çalışıyor. (SS: 12 binmiş ) Moskova’daki insanlar Sırbistan’da çalışmak için izin almaya çalışıyorlar. Normal çalışma izni. Sırbistan ve Türkiye’nin mülteciler konusunda iş birliği yapması çok mümkün. Bunu iyi biliyorum çünkü uzun süredir; eskide dış ilişkiler bakanlığında. Karısı da iç işleri bakanlığında göçmenlerle ilgili çok deneyimi oldu. O yüzden konuları iyi biliyorum.

SEYHAN SOYLU: Ülkesiyle ilgili sayın büyükelçinin kültürle ilgili inanılmaz bir çalışmaları var. Sanatla ilgili.

ZORAN MARKOVİC: Türkiye ve Sırbistan arasında bu konuda çok işbirliği yer vermiş. Özellikle Bursa’da.

SEYHAN SOYLU: Ülkesine çok ziyarete gidiyorum. Ülkesinde de Sırp arkadaşlarım var hem kadın olsun hem erkek olsun, iş adamı arkadaşlarım var, çok sık tatile gittiğim için. Aynı Türkler gibi çok misafirperverler. Sırp erkekleri bana göre Avrupa’nın en yakışıklı erkekleri.

ZORAN MARKOVİC: Türk misafirperverliği en iyisi.

SEYHAN SOYLU: Avrupa’nın en yakışıklı adamları bana göre Sırbistan’da. Bunu gerçek söylüyorum; iltifat, kompliman yapmak için söylemiyorum.

ZORAN MARKOVİC: Sırbistan’da ve burada aynı güzellik anlayışı var. Avrupa’nın geri kalan kısmını düşündüğümüz zaman bu konuda daha ileride olduğumuzu söyleyebilirim. Batı Avrupa’da daha fazla para var ama günlük hayat ve güzellik anlayışı bizim tarafımızda var.

SEYHAN SOYLU: Balkanlarda var. En güzel kadınlarda Estonya ve İskandinav kadınları.  Uzman orası.

ZORAN MARKOVİC: Ortadoğu güzelliğini tercih ediyorum. İskandinav güzelliğini de; kadınlar hiç kavga etmezler.

SEYHAN SOYLU: Şimdi 2-3 tane zor soru sormak istiyorum. İsrail-Filistin savaşı ile ilgili ne düşüyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: Hiç olmamasını isterdim. Biz Sırplar olarak hem Filistinlilerle hem de İsraillilerle çok yakınız. Ve Ortadoğu’daki bu savaş hakkında yapabileceğim bir şey varsa Türkiye ile birlikte bunu yapmaya hazırız. Türkiye ve Sırbistan’da kimliğin bir önemi yok ikisinin de yaklaşımı ortada

SEYHAN SOYLU: İsrail ve Filistin tek bir devlet yolunda Avrupa birliği ve gelişmiş ülkeler ikisinin bir devlet olması gerektiğini söylüyorlar Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: Bu iyi bir çözüm olurdu ama şu an gerçekten baktığımız zaman çoğu devlet iki ayrı devletli çözüm düşünüyor. Filistinlilerin 3/1 i İsrail’de yaşıyorlar.

SEYHAN SOYLU: Doğru ben 2 kez gittim. Gazze’ye gittim, Ramallah’a gittim, oradaki halkın bile yarısı İsrail’le birleşelim diyor.

ZORAN MARKOVİC: Ben her zaman milletin değil, vatandaşın sivil devleti çözümünden yanayım. Sırbistan’ın bir Sırp devleti veya Türkiye’nin bir Türk devleti olduğundan asla bahsetmiyorum. Çünkü Türkiye’de veya Sırbistan’da yaşayan birçok insan Sırp veya Türk değil.

SEYHAN SOYLU: Düşünce özgürlüğü nedir?

ZORAN MARKOVİC: Düşünce özgürlüğü başka insanların düşünce özgürlüğü ile sınırlıdır. Evdeyseniz düşünebilirsiniz ama başka insanlara karşı her düşündüğünüzü söyleyemezsiniz. Bu iyi bir davranış olmaz. Arkadaşlar arasında bile. Arkadaşlarına her isteğini söyleyebilir misin?

SEYHAN SOYLU: Tabi ki söyleyemezsiniz. Peki, Sayın Büyükelçi bazı İskandinav ülkelerinde Kuran-ı Kerim yakıyorlar. İnsanların inançlarına ve kutsallarına saygısızlık edilmesi doğru bir şey mi?

ZORAN MARKOVİC: Her türlü şiddete karşıyım. Bana göre neye inanmak istiyorsan ona inanabilirsin. Şiddetin her türlüsüne karşıyım.

SEYHAN SOYLU: Sizi zorda bırakacak hiç bir şey sormam ben. Benim 20 yıl önceki yapmış olduğum röportajlardaki bakanlar ve büyükelçiler hala dostumdur.

ZORAN MARKOVİC: Ben resepsiyon resepsiyon gezen bir diplomat değilim; bana isteğinizi sorabilirsiniz. Böyle biriyim.

SEYHAN SOYLU: Teşekkür ederim

SEYHAN SOYLU: Hamasın Filistin’e zarar verdiğini düşünüyor musunuz?

ZORAN MARKOVİC: Sırbistan’a göre Hamas resmi olarak terörist bir kuruluştur.

SEYHAN SOYLU: Bana göre de öyle.

ZORAN MARKOVİC: Filistinliler bir kenara Hamas bir kenara. İkisi farklı şeyler. Birçok Filistinli insanlar Sırbistan’da çalışıyor, eğitim görüyor ve Sırpça konuşuyorlar.

İsrail’deki savaş 60’larda Yugoslavya’da da oldu. Generaller o zaman İslami devletler hakkında neyin ne olduğunu biliyorlar ve umarım ki bunu taşırlar.

SEYHAN SOYLU: Hamas, Filistin’de Filistin halkından da dahi şuan tepki görüyor. Filistin halkı artık Haması istemiyor.

ZORAN MARKOVİC: Çok güzel bir yaklaşım. Umarım Hamastan başka kendilerini temsil eden birilerini bulabilirler.

SEYHAN SOYLU: Yaser Arafat’ı nasıl buluyordunuz?

ZORAN MARKOVİC: Bağımsızlık hareketinde Tito’yla birlikte çok aktifti.

SEYHAN SOYLU: Tito ile birlikte çok yakın arkadaştı Yaser Arafat

ZORAN MARKOVİC: Onlar, geçmişte ABD ile çok iyi arkadaş olan tüm Yugoslav politikacılara karşı oldukça etkin bir şekilde hareket ettiler. Ben lise öğrencisiyken, 1982 ve 1983 yıllarında Belgrad’da Filistin halkını desteklemek amacıyla düzenlenen gösterilere katıldık. Giydiğim kıyafetleri hatırlıyorum.

Aynı Türklerin ve Sırpların birbirini çok iyi anladığı için de bunu diyorum. Türklerin ve Sırpların mantalitesi aynı. Siyasetçilerin Türkiye’de bir konuda Türkiye’den ne beklersin diye sorulduğu zaman Sırplardan ne beklerseniz onu bekleyin diyorum.

Ayrıca dışişleri bakanlığındaki arkadaşlara Türk arkadaşlarıma aynı şeyi diyorum. Ne olacağını bilmiyorsanız Sırbistanlılar açısından düşünün ve tahminlerimde hiç hata yapmadım.

SEYHAN SOYLU: Gerçekten çok zeki bir insansınız. Çok önelim bir şey soracağım ekselans. Buraya gelirken baktım hemen yan komşunuz Bosna. Evet, çok ayrılamadı her halde sizden Bosna.

ZORAN MARKOVİC: Bosna ve Sırbistan bir ülkede kalsa daha iyi olurdu. Yugoslavya doğduğunda orada askeri hizmetler verdik.

SEYHAN SOYLU: Tekrar büyük Yugoslavya hayalleri olabilir mi?

ZORAN MARKOVİC: Bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum ama başka türlü bir varlık oluşturulabilinir.

SEYHAN SOYLU: Balkan birliği

SEYHAN SOYLU: Bosna’yı Avrupa birliğine alırlar mı?

ZORAN MARKOVİC: Bir gün yapacaklar ama o kadar da yakın zamanda değil çünkü Avrupa öyle değil, Avrupalılar niyetleri konusunda samimi değiller. Bosna’ya, Sırplara ve diğer ülkelere karşı tam olarak güvenemeyiz ama bölgede bizim için mümkün olduğunca birbirimize yakın olmak çok önemli. Tabi ki 22 milyonluk nehir pazarından çok daha iyiydi. Bugün Sovyet altı buçuk milyon, Bosna üç buçuk, Hırvatistan dört milyon, yani hepsi küçük ülkeler.

SEYHAN SOYLU: Bosna’nın Müslüman ülke olmasından dolayı mı alınmıyor? Yani Avrupa birliği bir Hristiyan birliği mi?

ZORAN MARKOVİC: Almanya tüm balkanlardan daha Müslüman bir ülke. Hollanda veya Fransa buna dâhil.

SEYHAN SOYLU: Ama onlara gidenler mülteci ve yabancı olarak bakılıyor. Yani yönetim olarak Hristiyan değil. Resmi olarak Almanya’da Fransa’da daha fazla Müslüman var demek istiyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: Bu konuda emin değilim

SEYHAN SOYLU: Çek cumhuriyeti ateist.

ZORAN MARKOVİC: Yugoslavya aynı şekilde

SEYHAN SOYLU: Zor olan son soru. Kosova’yla gerçekten ne zaman barış olur?

ZORAN MARKOVİC: Yarın olmasını bekliyorum. Mısır’dayken orada yaşayan çok fazla arkadaşım oldu. Çok ilkeli ve çok kültürlü bir yer oldu Belgrad. 2 saniye içinde arkadaşlık edindim. Birlikte yaşadık ve birlikte yaşamayı bekliyoruz, Balkanlarda veya Avrupa birliğinde, birbirimize saygılı olmalıyız. Bizim işimiz çocuklarımıza birlikte yaşamayı öğretmek ve bu eski davranış içerisinde. Avrupa birliği veya Osmanlı birliği yan kapı komşusuyuz. Birbirimize saygı duyup birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Birlikte barış içinde yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini söylüyorum.

 

SEYHAN SOYLU: Kosova bir gün Sırbistan’ı ülke olarak tanır mı?

ZORAN MARKOVİC: Onların bizi tanımasına gerek yok. Biz zaten uluslararası bir ülke olarak tanınıyoruz. Yapmaları gereken tek şey bunun gerçekliğini anlamak.

SEYHAN SOYLU: Sırbistan Kosova’yı tanır mı?

ZORAN MARKOVİC: Politik olarak yakın gelecekte bunun olmasını beklemiyorum veya hiçbir zaman. Bu benim şahsi düşüncem ben ve diğer siyasetçilerle birlikte düşündüğümüz zaman birlikte yaşamanın bir yolunu bulmalıyız. Bölgedeki herkes barış ve herkes için sürdürülebilirlik. Her şeyin temelinde ekonomi olduğunu düşündüğümüz zaman önce daha sağlam ekonomi temelleri inşa etmeliyiz. Sonra kültürel ve etnik ilişkiler ekonomiyi takip edecektir.

SEYHAN SOYLU: 50 bin Sırbistanlı Kosova’da yaşıyor. Ve arabalarının plakalarını Sırp plakası kullanıyor.

ZORAN MARKOVİC: Plakalarının olması umurumda değil umarım barış içinde ve sakin bir ortamda yaşayabilirler. Türkiye’ye gelen kişinin Alman plakasıyla veya Türkiye plakasıyla gelmesi sizin umurunuzda mı?

SEYHAN SOYLU: Benim için fark etmiyor

ZORAN MARKOVİC: Benim için de önemli değil. İsterlerse Kongo plakası bile koyabilirler

 

SEYHAN SOYLU: Bence de öyle.

ZORAN MARKOVİC: Çünkü biz normal insanlarız.

SEYHAN SOYLU: Peki bölgeden Amerika ve Birleşmiş Milletler barış gücü ne zaman çıkar?

ZORAN MARKOVİC: Bizim bölgemizden asla. Bizim bölgemizden çıkamayacaklar. Çünkü 80’li yılların sonlarında, 90’lı yılların başında, dönemin Dışişleri Bakanı Igledberger’in çıkmayıı teklif ettiği ve bölgedeki Amerikan dış politikasının temel taşı olacağımızı söylediği günleri hatırlıyorum. O zamanki Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Bay Eagle Barrier 80’lerin sonlarında 90’ların başında hukuk şerifi olmayı teklif etti, öyleyse biz o dönemde Sırbistan’ın Balkanlar’a yönelik Amerikan dış politikasının temel taşı olmasını teklif ettik. Bölgenin geleceği konusunda Avrupalılardan çok Amerikalılarla çalışmak. Bugün bile bölgenin geleceği için Avrupalılardansa Amerikalılarla daha fazla çalışıyoruz.

SEYHAN SOYLU: Ben anladım. Demek istiyorsunuz ki Birleşmiş Milletler genel sekreteri Cumhurbaşkanı ile görüşmüşler ve o bölgeyle ilgili daha halen uzun süre orada olmaları gerektiğiyle ilgili kararlar alınmış diyorsunuz. Avrupa birliği ve dünyada 100 ülke Kosova’yı tanıyor. Çok yakında da Kosova’yı Avrupa birliğine tam üyelik olarak alacaklarmış. Karar çıktı.

ZORAN MARKOVİC: Beş ülkenin Kosova’yı hala ülke olarak tanımadığı.

SEYHAN SOYLU: Doğru söylüyor.

ZORAN MARKOVİC: Kosova’yı tanıyan Fransa bile Kosova’yla çok arkadaş canlısı değildir. Şahsi çıkar ilişkileri yapıyorlar.

SEYHAN SOYLU: 17 Aralıkta seçimleri var? Hükümet değişir mi?

ZORAN MARKOVİC: Evet. İç işleri övmek için büyükelçi olarak diplomat olarak kibarlık olmaz ve kariyerim için de iyi olmaz. Daha sonra kameralar olmadan veya başkası olmadan kayıtlara geçmeyen yorum yapabilirim ama resmi olarak izin verilmiyor Sırbistan’da da iç meselelerine yorum yapmak   Bu bir mesele olduğu için yorum yapmak doğru olmaz.

SEYHAN SOYLU: Ben diplomatik olarak konuşamam diyorsunuz. Kariyerimden daha önemli başka şeyler var diyorsunuz. Bravo tebrik ederim!

Peki, sayın büyükelçi bu değişimden sonra; sayın cumhurbaşkanı kaç yıldan beri var. Kaçıncı yılı?

ZORAN MARKOVİC: Şu anda, bizim liderliğimiz farklı kapasitelerde zaten 11 yıldır iktidarda. Bu, onun ikinci dönemi olarak başkanlık görevini sürdürdüğü bir dönemdir. iki yıl sonra bitiyor.

SEYHAN SOYLU: İnsan haklarıyla ilgili biraz önce sordum herkes özgür mü olmalı?

ZORAN MARKOVİC: Buna tabi ki katılıyorum. Ve bu konumdan önce insan hakları ile ilgili bir kurumda çalışıyordum.

SEYHAN SOYLU: Ben de Türkiye’deki bir partide parlamentoda insan haklarıyla ilgili mecliste olmayan bir partiyle; burada parlamentoda insan haklarıyla ilgili bir komisyondaydım.

ZORAN MARKOVİC: Çok memnun oldum. Çünkü çok zor bir konu.

SEYHAN SOYLU: Kadın hakları ile ilgili ne düşünüyorsunuz sayın büyükelçi?

ZORAN MARKOVİC: Benim için bu bir öncelik meselesi ama asıl konu insan hakları olarak insan haklarını nasıl kazandırdığımız.

Çok önem veriyorum. Evde karım var ve annem yakın zamanda öldü. Kadınların çok öncelikli bir yere koyuyorum.

SEYHAN SOYLU: Kariyerimde hanımıma borçluyum diyorsunuz.

ZORAN MARKOVİC: Kariyerim boyunca patronlarımın yarısı kadındı.

SEYHAN SOYLU: Kadınlarla çalışmak zor mu?

ZORAN MARKOVİC: Benim için kadınlarla çalışmak çok güzeldi. Ama konu kadınlardan ziyade kişilik özellikleri; çünkü zorlu bir kadında olabilir, zorlu bir adamda olabilir. erkek patronlardan çok Kadın patronlardan daha anlayış gördüm.

SEYHAN SOYLU: Sırp erkeklerinin mantalitesi ile Türk erkeklerinin mantalitesi kadına bakış açısı biraz aynı.

ZORAN MARKOVİC: Maalesef ki aynı. Kadın sorunlarını düşündüğümüzde; iki ülkede de çok centilmen insanlar da var, maalesef ki kadınları döven insanlarda var.

SEYHAN SOYLU: Kadını şiddet uygulamalarını Sırp erkeklerinin ve yahut da Türk erkeklerinin ve yahut da başkaca ülkelerdeki bu mantaliteyi nasıl görüyor?

ZORAN MARKOVİC: Evde bana öğretilen şeyin tam tersi buna tamamen karşısındayım. Buna tamamen karşıyım. Hayatım boyunca kadın iş arkadaşlarımla veya patronlarımla erkeklerden daha iyi anlaştım. Kadınları kadın olarak da seviyorum.

SEYHAN SOYLU: Feminist kadınlar için ne düşünüyor?

ZORAN MARKOVİC: Her şeyin aşırısının fazla olduğunu; erkek veya kadın fark etmeksizin bunun böyle olduğunu. Aşırılığa kaçan ve rahatsız etmeyen tek şeyin insan haklarına saygılı olan olaylar olduğu.

SEYHAN SOYLU: LGBT hakkında ne düşünüyor?

ZORAN MARKOVİC: Halka karışmalarının karşısında değilim ama istediklerini yapmak da özgürler. Kişisel olarak onlarla hiçbir sorunum yok her hangi bir şekilde bana saldırmadıkları sürece; beni hedef göstermedikleri sürece.

SEYHAN SOYLU: Yani herkes tercihlerini yaşar.

ZORAN MARKOVİC: Evet böyle yaşamalılar ama sonuçlarının farkında olarak yaşamalılar. Hepimiz için.

SEYHAN SOYLU: Cumhurbaşkanı Vucic; Avrupa Birliğinin LGBT’lilerle ilgili dayatmalarıyla ilgili eleştirdi; ne düşünüyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: Onu kişisel olarak tanıyorum. Ve karılarımız Sırbistan’da aynı küçük bir kasabadan geliyor. Bazen Sırbistan toplumunun bir kısmını memnun edecek ifadelerde bulunuyor, o yüzden eleştiriyor. Başkanların lgbt toplumunun bir üyesi olduğunu.

SEYHAN SOYLU: Cumhurbaşkanın lgbt üyesi miymiş?

ZORAN MARKOVİC: Evet, Vucic tarafından özellikle seçildi. Başbakan.

SEYHAN SOYLU: Hayvan hakları?

ZORAN MARKOVİC: Hayvanlara saygı duyuyorum; ama onları insanlarla aynı yere koymuyorum. İnsanlar dünyayı yönetiyor. Hayvan haklarını insan haklarını etkilemediği sürece hayvan haklarının yanındayım.

SEYHAN SOYLU: Son 3 soru soruyorum. Milosovic için ne düşünüyorsunuz?

ZORAN MARKOVİC: İç meselemizin bir parçası. Ama ben hiçbir zaman onun lehine olmadım. O başkan olduğunda Yugoslavya’nın başkanı olduğunda ben hukuk fakültesi öğrencisiydim. Bu yüzden Christopher’ın akış kuralına her zaman saygı duydum.

SEYHAN SOYLU: Milosovic’in soykırım yaptığıyla ilgili ne düşünüyor? Soykırım mı yaptı? Yalnız size bir şey söyleyim mi; müthiş bir insansınız. Sorduğum her soruya cevap veriyorsunuz. Üstelik de çok relax olarak tebrik ediyorum. Bravo

ZORAN MARKOVİC: Soykırım politikası uygulamadı ama yönetimi boyunca sürekli savaş suçları işledi. Ama hiç birinin yapılmasına özellikle göstermedi. Ama çok iğrenç suçlar da işlendi. Her iki taraftan.

SEYHAN SOYLU: Milosovic’in yapmış oldukları Sırbistan’a zarar verdi mi?

ZORAN MARKOVİC: Tabi ki zarar verdi.

SEYHAN SOYLU: Sırbistan’a eğer ki zarar vermeseydi tekrardan büyük Sırbistan, büyük Yugoslavya kurula bilir miydi?

ZORAN MARKOVİC: Hırvatistan başkanı, Slovenya başkanı, Begovic, Milosevic… Saydığım isimler olmasaydı olabilirdi. Ama onlar olduğu için mümkün olmadı. Milosevic’le aynı suçları işlediğini söylüyor. Milliyetçi olsaydım büyük Yugoslavya’nın milliyetçisi olurdum. Benimle birlikte piştiğim insanların görüşü bu yönde ve örnekler verdim. Eski Slovenya büyükelçisi arkadaşım.  Büyükelçilerle yakın zamanda bir restoranda buluşup eğlendim.

SEYHAN SOYLU: Ben 30’a aşkın büyükelçiyle röportaj yaptım. Bana göre kendisi yalnızca bir diplomat değil; hem iyi bir devlet adamı hem çok cesaretli ve de çok insaniyetli bizi ağırladı.

ZORAN MARKOVİC: Bunu duyduğuma çok sevindim ve Türkiye’de insanların hakkımda böyle düşünmesine çok sevindim. Yaklaşımım sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iyi ilişkiler kurmak değil ayrıca insanlarla kurmak.

SEYHAN SOYLU: Kendisi Cumhurbaşkanımızla görüştü mü?

ZORAN MARKOVİC: Birçok kez.

SEYHAN SOYLU: Kendisine bizi ağırladığı için çok Teşekkür ediyorum.

ZORAN MARKOVİC: Kendileriyle bir dahakine Sırp rakısı ikram ederim.

(SEYHAN SOYLU: Belki de beyefendi ’büyükelçi yardımcısı’ ağırlar sizi diyor.)

SEYHAN SOYLU: Kendisinin söylemek isteği bir şey var mı?

ZORAN MARKOVİC: Çok güzel sorular sorduğunuz ve eklemek isteğim bir şey yok. Yeni yıldan sonra Türkiye’den gideceğim ve benim yerime yardımcım misafir edebilir

SEYHAN SOYLU: Beyefendiyi Atina’da da muhakkak ziyaret edeceğim. Çünkü Atina’ya geldiğimde Cipras ve eşi beni ağırlayacak.

ZORAN MARKOVİC: Dışişleri bakanlığında ayrıca size bir görüşme ayarlayabilirim. Ve Belgrad’da gece hayatıyla ilgili tavsiyeler veririm tanıtabilirim.

SEYHAN SOYLU: Bizi eğer ki Sırbistan dışişleri bakanlığı ağırlarsa; Sayın Bakanla da röportaj yapmak çok keyif duyarım.

ZORAN MARKOVİC: Sizin için ayarlayacağım. 30 yıldan beri tanıyorum. Restoranda yemekte ayarlayabiliriz. Çok daha hoş bir ortam olur.

SEYHAN SOYLU: Çok teşekkür ederim. Harikasınız.

SEYHAN SOYLU: bugün Sırbistan büyükelçiliğindeydik Sayın Büyükelçimiz ve yardımcısı mükemmel ağırladılar. Olağan üstü keyifli bir yer dokusu, MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN hediyeleri her şeyi gezdireceğiz. Her şey çok güzel olsun…

 

BUSINESS CHANNEL DERGİ 142. SAYI ÇIKTI