Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üçüncü yılına girerken, The New York Times’ın yayınladığı yeni uydu görüntüleri, Moskova’nın dikkatini NATO sınırlarına çevirdiği iddialarını gündeme taşıdı. Finlandiya sınırında artan askeri hareketlilik, NATO yetkililerini alarma geçirdi. Gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna sonrası yeni bir stratejik hamleye hazırlanıp hazırlanmadığı sorusunu akıllara getirdi.
UYDU GÖRÜNTÜLERİYLE ORTAYA ÇIKTI
Planet Labs tarafından elde edilen uydu görüntülerine göre, Finlandiya ile 1.340 kilometrelik sınır hattına yakın bölgelerde:
-
Sıralı çadır kamplarının kurulduğu,
-
Savaş uçakları için altyapı çalışmaları yapıldığı,
-
Askeri araçların park edileceği depolar inşa edildiği,
-
Uzun süredir kullanılmayan bir helikopter üssünde inşaat faaliyetlerinin başladığı gözlemlendi.
Bu gelişmeler, Rusya’nın sadece Ukrayna ile sınırlı kalmayabileceği endişesini doğurdu.
NATO’DAN İLK TEPKİ: “YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
Haberde, NATO yetkililerinin bu hareketliliği doğruladığı belirtilirken, askeri hazırlıkların Ukrayna savaşından önceki sınıra yapılan konuşlanmalara benzediği değerlendirmesi yapıldı. NATO kaynakları, şu anda bölgede Rusya’nın geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğuna dair doğrudan bir tehdit algısı bulunmadığını, ancak gelişmeleri yakından izlediklerini vurguladı.
FİNLANDİYA HEDEF Mİ?
Finlandiya, 2023 yılında NATO’ya tam üye olmuştu. Bu durum, Rusya ile Batı arasında yeni bir sınır gerilimi yaratmıştı. Uzmanlara göre:
-
Finlandiya’nın üyeliği sonrası, Rusya bu ülkeyi NATO’nun kuzey kanadındaki zayıf halkalardan biri olarak görebilir.
-
Askeri yığınak, psikolojik bir baskı ya da uzun vadeli caydırıcılık stratejisi olabilir.
-
Henüz doğrudan bir işgal hazırlığı sinyali olmasa da, Kremlin’in bölgedeki varlığını arttırması, NATO içinde yeni güvenlik önlemleri tartışmalarını başlatabilir.
UKRAYNA’DA ATEŞKES ARAYIŞI SÜRERKEN GERİLİM TIRMANIYOR
İstanbul’da başlayan ateşkes görüşmeleri umut yaratırken, Rusya’nın Finlandiya sınırına yığınak yapması, Ukrayna savaşının bir cephede durulurken başka bir sınırda ısındığını gösteriyor olabilir.
ABD ve Avrupa’daki savunma stratejistleri, bu gelişmenin Rusya’nın çok cepheli gerilim politikası güttüğüne dair yeni bir örnek olduğuna dikkat çekiyor.
